5 Şubat 2010 Cuma

Flu ya da net..erkek erkektir

Net adamlar ya da olamayanlar...

Flu adamlarla karşılaştınız mı? Bencil demiyorum kabalık olmasın diye. Bildiğiniz bencildir bunlar. Ödü kopar onu seven kadını kaybedecek diye, kim istemez hergün halini, hatırını, kolunu, bacağını, işini, gücü, karnını, midesini açlığını düşünen bir insanı? İnsanız en nihayetinde..İnsanoğlu özünde sevmez yalnızlığı.İlgiye ihtiyacı vardır en domuz olanının bile...En umursamadığınız hayranınız size sırt çevirirse, 3 gün, 5 gün ya da 3 ay sonra dönüp bakarsınız değil mi? Nereye gitti bu adam/kadın dersiniz..bir yoklarsınız, yerinde mi diye..Sevgili yaptım derse içiniz buruluverir değil mi, hala yalnızsa kendinizi hatırlatmanın huzuru içinde devam edersiniz yola...Bu bencil adamlar da böyledir işte...depresyondadır örneğin 2 cümler eder enerjisini yükseltirsiniz, gider o enerjiyle yeni bir kız bulur. Siz de salak salak sevinirsiniz değil mi? "Neyse biraz kendine geldi çok sevindim" dersiniz. Çünkü salaksınız. Siz ağlamaktan mutfağa bile gidemiyorken o gelip size moral veriyor mu? Bırakın gebersin şerefsiz:)

Bir bebekten bir katil yaratmak ile bir sümsükten bir prens yaratmak arasında hiçbir fark yoktur bana göre. Adamları pohpohlayıp, kendilerini önemli hissettirip pazara sunmayın lütfen... Mümkün olduğunca önemsiz olduklarını hissettirin. Bu net olmayan hiçbir yola gelmeyen ne olduğu anlaşılmayan sevgili desen sevgili değil, arkadaş desen arkadaş değil..tırmalamayın boşuna balık baştan kokar:)..Enerjinizi dikiş kursuna gitmeye ya da örneğin golf öğrenmeye filan verin. En azından elinizde bir hobi kalır. Bu dallama herifler gidince de kaybedilmiş binlerce beyin hücreniz ve çok lazım olan nurtopu gibi acılarınız kalır geriye... Bu adamları şöyle tanıyabilirsiniz, size dönem dönem ayar verirler, aramazsanız bir süre, sizi ararlar, iki sıradan kelam ederler, naber nasılsın derler, sizin ayaklarınız yerden kesilir. Telefonu kapatıp sırayla bütün kız kankalarınıza haber verirsiniz. Facebook statünüze de mutlu ruh halinizi yansıtan bir cümle çizittiriverdikten sonra adam yine gitmiş, elleriniz bomboş kalmıştır.

Bu adamlara şu sorular sorulmaz. "Neredeydin, neredesin, görüşelim mi" gibi "hassas" sorular sorduğunuzda baskı yapıyor olmakla suçlanır neye uğradığınızı şaşırırsınız. Geçmişinizi, önceki ilişkilerinizi, sorgular, "hep benim yüzümden" diye düşünüp gerzekleşip işe yaramayan kişisel gelişim kitaplarınıza kapanıp "enerjinizi değiştirmeye" çalışırsınız. Değişmez bacım o enerji. Kabullen rahat et. Salaksın işte!

Bu adamlar işleri düşünce yağ bal kaymak olurlar. Sizden güzeli, sizden seksisi olmaz. Sonra yine adam gider...o telefona yapışır çaldı da ben mi duymadım diye aptallaşır, bir ses beklersiniz..günler sürer bu süreç. Ağlama nöbetleri gelir, saatlerce tavan seyredilir, insalıktan çıkılır...kızlarla buluşup kriz masası oluşturup toplu kriz geçirmeler bitmezzz..biri gider ikisi gelir, bir bakarsınız ev kız kaynıyor..Doğum yapsanız bu kadar kız gelmez... sonuca geel...her şey başa sarar..o dallama bigün çıkıp gelir ve size der ki; benim artık bir kız arkadaşım var birbirimizi aramasak iyi olacak.

Bu duruma düşmemek için bu tip adamlardan uzak durmak gerekir. "takılma" kavramına da hiç bulaşmamak gerekir bu sebeple. Kalbinizin haddini, enini boyunu bilmek gerekir..Bir de net adamlar vardır..
Çatır çatır konuşur, kırar, ağlatır...özgüveninizi aşağı alır...ama bitirir. Süründürmez.
1 ay sonra telefonda..."Seni kaybetmediğime sevindim" der...ışıltılı sesi dağınıklığınızı toplar..."öküzüm ben biliyorum, üzdüm seni" der...Sonra o da gider....

Diğer seçenek normal adamlar. Onlar da evlendi.
Hepinize geçmiş olsun :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder